7 Temmuz 2009

GoodFellas - ( Sıkı Dostlar )




GoodFellas - Sıkı Dostlar


Sinema Dünya'sında "Mafya" filmi denilince, akla Godfather'dan sonra gelecek ilk ve tek filmdir GoodFellas...Nicholas Pileggi'nin kitabını yazdığı ve gerçek hayattan esinlenerek çekildiği 1991 yapımı film, mafya dünyasına nasıl girileceğini, olayların nasıl gelişeceğini ve su testisinin su yolunda nasıl kırılacağını, seyirciye soluk aldırmadan anlatıyor.Sanırım filmde bu hevesi taşıyan Henry Hill (Ray Liotta), mafya içindeki yükselişini,çocukluğundan beri kendince "erkek"lik görmüş olduğu karşı caddedeki gangsterlerin içine girmekte bulmuştur.Ona göre bu kişilerin içinde bulunmak -hele ki genç yaşta bir erkek için- gücün karizmanın zenginliğin ve herkes tarafından saygıyla bakılmanın yegane sebebiydi. Henry de bu basamakları hızla çıkmak için, gördüğü herşeyi hafızasına kazıyor ve idol olarak gördüğü kişilerden farklı meziyetler (!) öğreniyordu.

Henry yükseldikçe sert olayların içinde kalıyor ancak karşı gelmek yerine, yeni raconları öğreniyor.Dönemin en büyük soygununa kalkıştıkların da ise, James Conway (Robert De Niro)'in sözünden asla dışarı çıkmayarak, hem parasını, hem saygıyı hem de ileride yalnız başına kalacak olmadan önceki "güveni" kazanıyor. Ancak işler her zaman istedikleri gibi de gitmiyor.

Film mafya filmi severim diyenlerin milestone olarak raflarında tutacağı bir filmdir bence.Godfather'a saygı gösterenlerin bu filmi de koruması şarttır.

Filmde büyük usta Robert De Niro ve Joe Pesci (En iyi yardımcı erkek oyuncu ödülü 1991) Ray Lioatta'yı müthiş destekliyorlar. Özellikle Joe Pesci'nin oyunculuğunu izlemelisiniz. O ödül gerçekten boşa verilmemiş.

1991'de 6 dalda ödüle aday gösterilen, büyük yönetmen Martin Scorsese'nin bu eseri 18 yıldır "en iyi filmler" listesinde kalmaya devam ediyor.


IMDB: 8.8 puan (Top250/15)
Beyazperde:8.8 puan

İŞTE FİLMİN FRAGMANI

Good Fellas - Sıkı Dostlar



19 Haziran 2009

The Truman Show




The Truman Show


Senaristliğini Andrew Niccol'un üstlendiği, Ekim 98'de yayınlanan film, 'sinemaseverim' diyen pekçok kişinin izlemiş olduğu, özel ve heyecan verici bir yapıttır.103 dakika boyunca seyircinin dikkatini bir an olsun kaybettirmemekle birlikte, insana "acaba bana da mı yapılıyor?" sorusunu defalarca hatırlatmaktadır.

Konusu gerçekten sıradışıdır. Harika bir adada yaşayan Bay Truman'ın, olup bitenden bi-haber şekilde yaşadıkları, sevinçleri, saflığı ve kurulan oyunu 30 yıl boyunca anlayamayacak kadar hayattan soyutlandırılmış olduğu gerçeği ile yüzyüze kalıyoruz. Sanırım Truman Show, film dünyasının, konu itibari ile en ilginç ve farklı filmlerinden bir tanesidir. İzlenmesi gereklidir; çünkü, eğer başyapıt diyemeyeceksek bile, bu tarzda bir filmle kolay karşılaşılmayacağı için bile hesaba katmalıyız. İzlediğinizde -ki hala izlemeyen var mı bilinmez- hak vereceğinizi umuyorum.

Burada Jim Carrey'nin hakkını da vermeliyiz; ondan başka belki de kimse Truman Burbank karakterini oynayamazdı. J.Carrey ismini duyduğunuz anda, aslında filmin bir komedi tarzı olduğunu haklı olarak düşünebilirsiniz. Ama bana kalırsa film, çoğu "Dram"a taş çıkartacak histedir. Komedi değil dediysek, gülmek yok mu? Elbette var, hem de fazlasıyla..Ama Traji-Komik daha iyi bir tanımdır bu film için.
Not: Özellikle içerik hakkında ayrıntı vermedim, film sitelerinde bulabilirsiniz, ancak ben içeriğe bakmadan izlemenizi tavsiye ederim, zevkini bu şekilde alacağınıza, eminim.

IMDB: 7.9
BeyazPerde:8.8
Yapım Yılı: 1998


İŞTE FİLMİN FRAGMANI

The Truman Show



8 Haziran 2009

The Shawshank Redemption - ( Esaretin Bedeli )


The Shawshank Redemption - ( Esaretin Bedeli )


IMDB gibi Dünya'ca ünlü bir film sitesinde, 1.000.000'un üzerinde insanın, ortalama 9.2 puan vererek "1" numara yaptığı bu başyapıtı ele almak ve yorumlamaya çalışmak; sanırım Kutsal Damacana, Çılgın Dersane gibi -bana göre hafif- filmlere göre çok ama çok zor olmalı. Hatta saygı da gösterilmeli. Çünkü naçizane yorumlamaya çalışacağımız bu eser The Shawshank Redemtion'ın ta kendisi! Türkçe çevrimi ile Esaretin Bedeli.


Belki, yönetmen Frank Darabont'a, 1994'te çekimlerini bitirip sunduğu bu filmi için, "ilk gösteriminden tam 15 yıl sonra bile en iyi film olarak gösterileceği ve tüm zamanların en iyi 3 filmi içinde yer alacağı" söylense, inanmayabilirdi. Ancak Stephen King'in uyarlaması olan bu film, uyruğu ve film zevki ne olursa olsun, Dünya'daki her bireyin "en etkilendiğim film" cümlesinin devamında muhtemelen yer alacağı bir filmdir.


Filmde karısını öldürmekle suçlanan Tim Robbins'in, Shawshank Hapishanesi'nde yaşadıkları anlatılmaktadır. Başrolü paylaştığı Morgan Freeman ise, hapishane de bile sabretmenin önemli olduğunu anlatırcasına, sakin, dürüst ve masum bir tutsak hayatı geçirmektedir. Bizler, ikilinin gelişen dostluklarını izlerken, belki de iki zıt kutbun -biri teslimiyetçi diğeri ise azimli ve yılmayan- aynı amaç doğrultusunda nasıl da birbiriyle uyumlu hale geldiklerini görebiliyoruz.





Bir "azim" düşünün ki, tam 19 yıl boyunca bir heykel oyma keskisi ile duvarı delmek ve sonunda muhteşem bir kaçışı izletmek. Ancak dışarı çıkınca da, bunun verdiği rahatlığa yenik düşmeyip , dostlukları kaybetmeyecek olmanın işareti de görülmektedir. Hayalini kurdukları sahilde,tekrar buluşmak ise göz kamaştırıcıdır.


Bu film için "iyi film", "izlenmesi gerek" gibi klişe laflara girmeye gerek yok. Söylenebilecek tek söz : "İzlemeden ölmeyin!" olur.




İMDB: 9.2 (Top 250/1)
Beyazperde: 9.3
Yapım Yılı: 1994



İŞTE FİLMİN FRAGMANI

The Shawshank Redemption - ( Esaretin Bedeli )