2 Ekim 2013

Uzak İhtimal



"Uzak İhtimal" Film Yorumu


Mahmut Fazıl Coşkun'un yönetmenliğinde çekilen güzel Türk filmlerinden bir tanesi daha. Uzak İhtimal...

Bir müezzin, bir rahibe adayı ve bir sahaf gibi küçücük bir kadrodan oluşan kocaman film. Beypazarı'ndan kalkıp İstanbul'un en kozmopolit bölgelerinden biri olan Galata'ya gelen genç müezzin Musa ("Nadir Sarıbacak"), Tophane'deki yeni görev yeri olan Karabaş Camii'nde büyük bir heyecanla işe başlar. Kendisine Galata'da tahsis edilen müezzin lojmanında küçük imkanlarla yaşamaya başlar. Dairenin bulunduğu bina tam Galata'ya uygun, yüksek tavan, ahşap mobilyalardan oluşur ve sadelik ön plandadır. Tabi biraz mahrumiyet de...




Clara ise ("Görkem Yeltan") yine Galata'da bir kilisede genç rahibe adayıdır ve kendini dinine adamıştır. Annesi onu dünyaya getirirken hayata gözlerini yummuştur ancak kendisini hem doğurtan hem de bir anne şefkati ile büyüten rahibeyi annesi olarak görmüştür. Bu rahibe Clara'nın filmdeki çağlarında yatalak hastadır ve ölüm döşeğinde ona yine göz kulak olan, kendisine vefa borçlu olan Clara'dır.

Yakup ise kendinin kitaplara adamış, yüksek kültürlü, 60'larında bir sahaftır. O da Galata'dadır ve her ne kadar onlarca kitap arkadaşı gibi görünse de bariz şekilde yalnızdır. Yalnızlığına ilave en büyük derdi de akıbetini bilmediği kızını arayışıdır.




İşte bu üç kişinin hayatı farklı yaşamlardan ziyade farklı dinlerin de harmanlaştığı ve kaynaştığı Galata'da kesişir. Musa, çok etkilendiği Clara'ya yakınlaşmak ister, Yakup Musa'ya ağabeylik yapar, Clara da Musa'ya karşı duruşunda dini kültürle yetişmesinin de belki etkisiyle fazla farklılık göstermez. Unutmadan, aynı şekilde Musa da bir müezzin olması ve hiç bir kadınla bu yaşına kadar yakınlaşamaması sebebiyle, yaklaşma tarzı Clara gibi çekingen ve mesafelidir.

Filmin konusunu burada bırakarak biraz da filmin ta kendisi hakkında konuşalım. Reha Erdem ve Nuri Bilge Ceylan filmlerindeki etkiye benzer bir etki oluşabiliyor seyirci üzerinde. Durağanlık, az hareket, çok sessizlik ve tertemiz oyunculuklar...Her zaman tekrarladığım gibi, kimi izleyiciyi sıkacak derecede bir akışa sahip filmi güzel kılan en önemli faktör bence, iki dini detaylarına girmeden sanki dibine kadar aktarmış gibi ve dine derinden bağlı veya din için çalışan hatta dinle yaşayan insanların duygusal davranışlarında yine dinin önlerine koyduğu muhafazakarlık sebebiyle yaşadıkları mesafeli diyaloglar, hareketler ve mimikleri tüm çıplaklığı ve doğallığıyla yansıtabilmesidir. Ayrıca, iki insan nasıl olur da birbirlerini sevdikleri gün gibi açıkken neredeyse hiç konuşmadan bu sevgilerini devam ettirir, inanın bu filmde görebilirsiniz. 

Bana göre sade ama şahane oyunculuk sergileyen Nadir Sarıbacak ve Görkem Yeltan bu film ile dikkatleri üzerilerine çekmiş olmalılar. Görkem Yeltan'ın bu filmin senaristlerinden biri olduğunu da ayrıca hatırlatalım.

Gelelim filmin başarılarına. 28. Uluslararası İstanbul Film Festivali'nde ilk kez gösterilen film, bu festivalden  En İyi Senaryo, En İyi Film, En İyi Erkek Oyuncu ödülleri ile döndü. Bu festivalden daha öncesi ve daha önemlisi, dünya galasının yapıldığı Uluslararası Rotterdam Film Festivali'nde yaşandı. Film, festivalde ilk kez yarışmaya hak kazanan Türk filmi olduğu bu organizasyonda, Altın Kaplan Ödülü'nü paylaşan 3 filmden birisi oldu.

Sade, nezih, durağan gibi tabirlerle özetleyebileceğimiz bir tarza sahip Uzak İhtimal filmini, izleyebilecek herkese tavsiye ederim.

Bir Not: Filmde tek garibime giden yer Yakup'un Clara'yı takip ettiği sahnelerin filmin ruhu ile uymayacak şekilde, sanki bir dedektif filminden alınmış gibi olmasıydı. Biz Yakup'u durgun ama bir o kadar dolu karakteriyle tanırken, o kovalamacaya benzeyen sahne biraz iğreti durdu gibi.

İyi seyirler...



İŞTE FİLMİN FRAGMANI

Uzak İhtimal

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder