5 Kasım 2013

Benim Dünyam


Uğur Yücel'in hem yönetmen hem de Beren Saat ile birlikte başrol olarak oynadığı Benim Dünyam, dramı doruklarına kadar hissettiren bir film olarak Türk izleyicisinin karşısında 10 gündür gösterimde.


Benim Dünyam'ı, Black (2005) filminin uyarlaması olması sebebiyle bir çok kişi eleştirmeye devam ededursun, ben birçok filmin de başka filmlerden uyarlanarak beyaz perdeye aktarıldığını herkese hatırlatarak sözlerime başlamak istiyorum.

Evet film bir uyarlama ve hatta filmin başında da herkese bunu belli eden bir metin ile hatırlatma yapılıyor. Bence uyarlama olsa da oyunculukları için bile olsa bu filme gidilir. Evet, keşke Uğur Yücel o engin tecrübesini tamamen yeni ve özgün bir senaryo için kullansa idi. Ama artık elimizdeki film bu ve bunun üzerine konuşulmalı.

"Ela" (Beren Saat) iki yaşından beri hayata hem kör hem de sağır şekilde devam etmek zorunda kalan kontrol edilmesi zor bir kızdır. Hali vakti yerinde olan ailesi her şeyi dener ancak Ela'nın davranışları gitgide daha da bozulur. Düzeltilemez ise akıl hastanesine gönderilmesi an meselesidir. Ailenin bu imdadına, hayatını kör ve sağırlara, daha doğrusu onların eğitimine adayan "Mahir Hoca" (Uğur Yücel) yetişir. Ablasının da aynı Ela gibi kör ve sağır oluşu sebebiyle hayatının nasıl karartıldığına bir hayli üzgün ve sinirli olan Mahir Hoca aynı kaderi Ela'ya yaşatmamak için kolları sıvar.

Konu ile ilgili geniş anlatımları diğer sinema sitelerinden bulabileceğiniz Benim Dünyam için kişisel fikrim ne filmin tekniği, ne uyarlama senaryo oluşu ne de başka birşey ile ilgili! Tamamen odaklanılması gereken şey kanımca oyunculuklar. Herkes, muhtemelen söze büyük oyuncu Uğur Yücel veya sinemamızın yükselen yıldızı Beren Saat'ten başlayacağımı düşünebilir. Ancak bence üzerinde durulması gereken oyuncuların başında belki de Ela'nın küçüklüğünü oynayan Melis Mutluç geliyor. Çocuk oyuncular içinde belki de gördüğüm en güzel oyunculuklardan birini izledim çok kısa da olsa. Kendisini, Muhteşem Yüzyıl dizisindeki Mihrimah Sultan karakteriyle hatırlayacağınıza eminim. Hadi Beren Saat iyi oyuncu da, kör ve sağır rolünü hakkıyla oynamış. Bu kızın daha tecrübesi ne ki kör ve sağır ve bir o kadar da kontrol edilmesi zor bir kişiliği hakkıyla canlandırsın!




Gelelim Ela'nın annesi Handan Hanım'a (Ayça Bingöl). Öyle Bir Geçer Zaman Ki dizisinden hatırlayacağımız Handan Hanım, yine annelik duygusunu seyirciye cayır cayır aşılıyor. Bir taraftan kızının durumuna üzülürken, diğer taraftan kızını artık yanında istemeyen eşiyle mücadelesi diğer yandan kızının herşeye rağmen, teknikleri enteresan ve bir o kadar da sert olan Mahir Hoca tarafından eğitilmesi isteği ile mücadeleye girişirken sergilediği oyunculuk gerçekten takdire şayan. Özellikle kızının ilk hasta olduğunu anladığı andaki mimikleri ve gerçek oyunculuğu izlemeye değer.

Beren Saat ciddi anlamda gelişiyor. Oyunculuğuna fazla yorum yapmaya gerek yok. Gerçekten iyi oyunculuk konusunda basamakları hızla tırmanan Beren Saat ile ilgili tek olumsuz düşüncem, daktilo başında böyle zikir çeker gibi ya da Nirvana'ya ulaşmış gibi kafa sallamaları bana biraz abartılı geldi. Yani, kör birinin bu tarzda bir davranış sergileyebileceğini hepimiz tahmin edebiliyoruz ancak daha tonunda yapılsa en azından benim gözüme batmazdı.

Uğur Yücel bildiğiniz gibi. Rol üzerine tam oturmuş.Hatta insana, Uğur Yücel gerçek hayatta da sanırım aynı tarzda bir insan bile dedirtebilir. Ayrıca, Mahir Hoca'nın Ela'ya eğitim verirken izlediği sert yöntem, izleyiciyi hafiften gerebilir diyeceğim ama herkese bir şekilde "ama bunları Ela'yı kurtarmak için yapıyooorrr :( " mesajı verdiği için fazla sorun olmuyor.




Son yorumum da Ela'nın kardeşi rolündeki Ayla'ya, yani Hazar Ergüçlü'ye. Kendisini en çok Kuzey Güney adlı diziden hatırladığım Hazar Ergüçlü'ye bence yeterince rol ve senaryo uzatılmamış. Hakkıyla oynamasına oynuyor da bu kız kardeş rolü filmde böyle bir eğreti duruyor kanımca.

Sonuç olarak, bir şaheser diyemeyeceğim gibi "bu film çalıntı kardeşim" de diyemem ki bu haksızlığa girer. Adamlar belirtmiş sonuçta uyarlama olduğunu. Ancak film güçlü dram etkisini yayabiliyor ve kimi seyirciyi kolayca ağlatacak cinsden bir film.

İyi seyirler...

Filmin fragmanını buradan izleyebilirsiniz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder