10 Eylül 2013

Dupa Dealuri ("Beyond The Hills")



Romen yapımcı Cristian Mungiu'nun kendine has stili ile beyaz perdeye taşıdığı ve Cannes Film Festivali'nde (2012) En İyi Senaryo Ödülü'nü aldığı, orijinal adı ile Dupa Dealuri, Türkçe karşılığı ile Tepelerin Ardında, aynı yetimhanede birlikte büyümüş olan iki genç kızın, dini inanç sınavı karşısında yaşadıklarının konu alıyor.

Başrollerde izlediğimiz Cosmina Stratan ("Voichita") ve Cristina Flutur ("Alina") yetimhanede büyümüş iki yakın arkadaştır ve birbirleri arasında ciddi bir sevgi/aşk oluşmuştur. Uzun süre ayrı kalan ikiliden Voichita, Romanya'da bir manastırda Tanrı'ya ulaşma adına ruhunu ve benliğini adayarak yaşamaktadır. Alina ise Almanya'ya gidip bir gemide çalışmıştır. Ancak Alina, gerek yalnızlık, gerekse Voichita'ya duyduğu özlem sebebiyle Voichita'nın yanına, Romanya'ya geri döner. Burada Voichita'yı farklı bir kimlikte bulan Alina, ısrarla Vocihita'yı da alıp Almanya'ya gitmek için çaba sarf eder ancak Voichita kendini tamamen Peder ve Rahibelerle yaşamaya adadığı için, gitmek yerine, içinde fazla inanç bulunmayan Alina'yı, Tanrı'yı ve doğru yolu bulması sebebiyle Manastır'da kalmaya ikna etmeye çalışır. Farklı, hırçın ve inatçı bir yapısı bulunan Alina'nın, manastırın yapısını ve inançlarını kötü etkilediğini düşünen Peder, Alina'nın kalması taraftarı değildir.




Alina, Voichita'ya duyduğu sevgi sebebiyle Manastır'da kalmaya mecbur kalır ancak içinde inanç olmadığı için Manastır'da çok kötü günler geçirecektir. Sinir krizleri geçirmeye başlar ve hastaneye kaldırılır. Sonrasında Manastır'da dinlenmesinin iyi olacağı düşünüldüğü için tekrar Voichita'nın yanına dönen Alina, burada düzelme gösteremez ve filmin belki de en önemli içeriğini oluşturan dinin gerektirdiği (!) alternatif düzelme yöntemlerine maruz kalır. 

Yönetmen Mungiu, özellikle dini ritüellerin, dış dünyaya, bilime ve hatta tıbba uzak kalarak insanların beyinlerini nasıl yıkadığı ve çözümün dini tedaviler olduğunu ileri sürenlerin nasıl bir yanılgıya kapıldıklarını, bu çözüm çabalarının bir insanın hayatını nasıl karartabileceğini tüm çıplaklığıyla gözler önüne seriyor. Filme, bu başarıyı sağlayan en önemli katkı da muhakkak Voichita rolüyle müthiş oynayan Cosmina Stratan'dan geliyor. İnanılmaz donuk bir kişilik olan ve konuşmaları bile içine kaçmış bir tipte ilerleyen Stratan, ilk filmi olmasına rağmen, Manastır'a kendini adamış, bu uğurda kimliğini bir kenara bırakıp hiçbir şeyi soruşturmayan, hatta zamanında en sevdiği kişi olan Alina'ya yapılanlara karşın kılını kıpırdatmayacak şekilde soluk yaşayan bir kişiyi çok çok iyi oynamış. Kendisi, en iyi senaryo ödülünü aldıkları Cannes'da En İyi Kadın Oyuncu Ödülü'nü almayı başardı. Cristina Flutur'un da rolünün hakkını çok iyi verdiği filmde kötü sayılabilecek yerler ise, filmin iki buçuk saati bulan uzunluğu ve inanılmaz durağan ilerlemesi. Film drama tarzı olduğundan da, hiçbir görsel zenginlik yok. Hatta müzikler bile göze batmıyor. Ancak bu durağanlık kimileri için filmi can sıkıcı hale getirse de kimileri için de duyguyu tam anlamıyla seyirciye geçirdiği hissi uyandırıyor. 

Nuri Bilge Ceylan filmlerini hatırlatan film Dupa Dealuri ("Tepelerin Ardında"), bu tarz filmleri seven ve izlemeye katlanabilecek kişiler için güzel bir film. Din öğesinin insanlara yanlış şekilde verilmeye çalışıldığında ne denli hatalara düşülebileceğini izah etmede ciddi başarı sağlayan filmin -her ne kadar az sayıda kişi oylasa da- Imdb puanı 7.5

Filmin fragmanıyla sizleri baş başa bırakıyor ve iyi seyirler diliyorum...


İŞTE FİLMİN FRAGMANI

Depa Dealuri ("Tepelerin Ardında")


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder